Unutmayın ki eticaret mağazanız için yeni müşteriler edinmek, mevcut müşteriyi korumaktan çok daha pahalı bir yöntemdir. Bu sebeple pazarlama stratejilerinizde mevcut müşterinizi korumak için yatırım yapmanız ve iletişim dilinizi bu duruma uygun şekilde kullanmanız eticaret siteniz açısından oldukça avantajlı sonuçlar doğuracaktır.

Sadık ve güvenilir müşteriler, satışlarınızın artmasında en büyük destekçiniz olabilir. Çünkü, bu kitle alışverişlerinde tamamen sizin firmanıza güvenir ve ihtiyacı olan her şeyi sizin sitenizden satın alır. Bunun yanında; sosyal medya üzerinden firmanız ile ilgili olumlu görüş bildirir ve yakın çevresindeki herkese sizi tavsiye eder. Sosyal medya ve dijital pazarlama reklamları satışlar üzerinde çok etkili olsa da kulaktan kulağa pazarlama da günümüzde hala önemini korumaktadır.

Mevcut Müşterilerinizi Kaybetmemek İçin Yatırım Yapın

İnternet sitelerine ziyaretlerin nerden geldiği yönünde yapılan araştırmalar, ziyaretlerin büyük bir çoğunluğunun doğrudan trafikten geldiğini gösteriyor. Yani eski müşterileriniz aslında en çok alışveriş yapan kitleniz. Bu da mevcut müşterilerinizi korumanız ve onlara yönelik kampanyalar hazırlamanız gerektiğini gösteriyor çünkü insanların aşina oldukları markalardan ürün alma olasılıkları çok daha yüksek.

E-posta Pazarlamanız Üzerinde Çalışın

Tekrarlanan satın alma işlemlerinizi arttırmak için e-posta pazarlama stratejinizi mutlaka geliştirmelisiniz. Müşterilerinizin alışveriş zevklerine uygun ürünlerde indirimler olduğunda ya da mağazanıza yeni ürünler geldiğinde onları mutlaka bilgilendirmelisiniz.

Müşterilerinizi satın alma davranışlarına göre 3 bölüme ayırabilirsiniz:

• Ürün Kategorisi
• Fiyat aralığı
• Satın alma tarihi

Bu 3 kategori e-posta pazarlamanızı daha kolay ve verimli hale getirecektir.

Bir Tavsiye Programı Oluşturun

Mutlu müşteriler, genel olarak yakın çevrelerinde de markanızdan ve ürünlerinizden bahsederler. Ancak ürünlerinizden memnun olmasına rağmen bunu yapmayan bir kitleniz de mutlaka olacaktır. Burada onları teşvik etmek size düşüyor.

Bu noktada daha fazla kişiye ulaşmak için bir tavsiye programı oluşturabilirsiniz. Tavsiye programı ya da kampanya

Bu nedenle, daha fazla müşteri kazanmanın ikinci yolu, bir tavsiye programı oluşturmaktır. Bu programda kampanyalara yer verebilirsiniz.

İndirim Kuponları

özellikle yeni müşterilerinizin devamlı müşteri olması noktasında indirim kuponları çok fayda sağlar.

Ücretsiz Abonelik

Bir abonelik modeli üzerinde çalışan daha fazla çevrimiçi işletme ile ücretsiz bir ay, başarılı bir tavsiye için cazip bir tekliftir.

Chatbot’ların Gücünden Faydalanın

Chatbot’lar müşteri deneyimini iyileştirme konusunda çok fayda sağlar. İyi organize edilmiş ve müşteriye hızlı dönüş sağlayan chatbot’lar sayesinde satış hacminizi daha da büyütebilirsiniz.

Chatbot’larda karşılama mesajlarınızı kişiselleştirin. Örneğin, mesaja müşterinizin adını ekleyebilir ve onlara her zaman yardım alabilecekleri konusunda güvence verebilirsiniz. Bu, müşterilerinizle biraz daha yakınlaşmanın ve şüphelerinizi gidermek için orada olduğunuzu göstermenin basit ama etkili bir yoludur.

Tekrarlanan satın alma işlemlerini artırmanın daha fazla yolu var ancak aynı anda çok fazla şey yapmaya çalışarak her şeyi yarım yapmaktansa seçeceğiniz birkaç yönteme odaklanmanızı tavsiye ederiz.

SEO için en iyi uygulamaları ve pratikleri takip ederek, sitenizin arama görünürlüğünü artırmak için uygun bir zemin oluşturmuş olacaksınız. Temelleri oluşturduktan sonra daha gelişmiş anahtar kelime araştırmalarına ve link oluşturma stratejilerine geçiş yapabilirsiniz.

Bu rehberde, daha yüksek arama sıralamaları elde etmek için izlemeniz gereken 9 SEO uygulamasını paylaşacağım. Bu uygulamaları takip ederek daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.

1. İçeriği Arama Niyetiyle Uyumlu Hale Getirin

Arama niyeti (aynı zamanda kullanıcı niyeti olarak da bilinir) her arama sorgusunun arkasındaki niyettir. Arama niyetini anlamak ve arayanı memnun etmek Google’ın nihai önceliğidir. Google’ın ilk sayfasında yer alan sayfaların tümü, Google’ın arama amacı üzerine yapılan testi geçmişlerdir.

Örneğin, “Cevizli Tahinli Kurabiye Tarifi” arama sonuçlarını bir gözden geçirin.

En iyi arama sonuçları, Cevizli Tahinli Kurabiye Tarifi satan e-ticaret sayfaları değildir, blog gönderileri veya videolardır. Google, bu özel aramayı yapan kişilerin satın almak yerine öğrenmek istediklerini anlar.

Öte yandan “kurabiye satın al” gibi bir sorgu için en iyi arama sonuçları e-ticaret sayfaları olacaktır. Çünkü bu durumda Google, insanların satın alma eğiliminde olduğunu anlar. Bu nedenle, en iyi sonuçlar kurabiye tariflerine linkler içermez.

Bu nedenle, sayfalarınızın Google’ın 1. sayfasında yer almasını istiyorsanız arama niyeti kavramanı anlamanız ve kullanıcı niyetine uygun içerik oluşturmanız gerekir. Kullanıcı niyeti açısından dört yaygın arama niyeti türü vardır:

• Bilgilendirici – Bir kullanıcı belirli bilgileri ararken bilgi bulma niyetine sahiptir. “Bugün hava nasıl?” gibi basit bir arama olabilir. Bu sorgu ile anlık sonuç alabilirsiniz. Diğer taraftan en iyi SEO stratejileri gibi ayrıntılı bir açıklama gerektiren karmaşık bir şey de olabilir.
• Gezinme – Bu durumda, arama yapan kişi belirli site veya uygulama arar. Gezinme aramalarının yaygın örnekleri arasında “Facebook giriş”, “Ayhan Karaman” veya “Amazon” yer alabilir.
• Ticari – Bir aramanın ardındaki amaç kullanıcı belirli bir ürünü aradığında ancak henüz nihai karar vermediğinde ticari olur. Örneğin, “en iyi SEO araçları” ve “en iyi DSLR fotoğraf makinesi” gibi aramaların tümü ticari aramalardır.
• İşlemsel – Burada amaç satın almaktır. Araştırmacı zaten belirli bir ürünü satın almaya karar vermiştir. “Nikon D500 satın al”, “MacBook Air satın al” veya “yemek siparişi ver” gibi aramalar işlemsel aramalara ideal örneklerdir.

SEO için en iyi uygulama siteniz için içerik oluştururken her zaman arama amacını akılda tutmaktır.

Kısa sonuç: Hedef kitlenizin arama amacı ile uyumlu içerik oluşturun.

2. İlgi Çekici Başlık Etiketi ve Meta Açıklama Yazın

Sayfa başlığınız ve meta açıklamanız, sayfanızdaki en önemli meta etiketlerden ikisidir. Önce başlık etiketlerini ele almalısınız.

Başlık Etiketleri

Başlık etiketleri, arama sonuçlarında görünen ve bir SEO açısından son derece kritik olan tıklanabilir başlıklardır.

Başlıklar, kullanıcılara bir sonucun içeriği ve sorgularıyla neden alakalı olduğu konusunda hızlı bir fikir vermek için kritik öneme sahiptir. Genellikle hangi sonuca girileceğine karar vermek için kullanılan birincil bilgi parçasıdır. Bu nedenle yüksek kaliteli başlıklar kullanmak önemlidir.

Google gibi arama motorları genellikle bir başlığın ilk 50-60 karakterini gösterirler. Google, başlık etiketinizi 60 karakterin altında tuttuğunuz sürece sayfanızın tam başlığını gösterecektir.

Başlık etiketleri oluştururken aklınızda bulundurmanız gereken bazı en iyi uygulamalar şunlardır:

• Hedefe anahtar kelimelerinizi ekleyin.
• Arama niyetine uyan bir başlık yazın.
• Yinelenen başlık etiketleri oluşturmaktan kaçının.
• Anahtar kelime doldurmaktan kaçının.
• Açıklayıcı ama net olun.
• İlgi çekici metinlere yer verin.

Meta Açıklama

Bir sayfadaki en önemli ikinci meta etiket meta açıklama kısmıdır. Meta açıklama, başlık etiketinin altında görüntülenir. Arama motoru sonuç sayfasında bir sayfanın kısa özetini sunar.

Meta açıklamalar arama sıralamalarını doğrudan etkilemezler ancak tıklama oranlarını etkileyebilirler.

Bir meta açıklama etiketi genel olarak kullanıcılarını belirli bir sayfanın ne hakkında olduğunu belirtmek amacıyla kullanılır. Bu kısa ve alakalı bir özetle bilgilendirmeyi içerir. Kullanıcıyı sayfanın tam olarak aradığı şey olduğuna ikna eden bir adım gibidir.

Google, meta açıklamaları genellikle 110-160 karakter olarak gösterir. Bu nedenle meta açıklama içeriğinin 160 karakterin altında kalmasını sağlayarak doğru bir özet sağlamaya çalışmanız gerekir. Benim önerim 110-130 karakter aralığında olması yönünde olacaktır.

Meta açıklamalarınızı yazarken uygulamanız gereken en iyi pratikler şu şekildedir:

• Her sayfa için benzersiz meta açıklamalar yazın.
• İşleme yönelik bir metin kopyası kullanın.
• Hedef anahtar kelimelerinizi ekleyin.
• Arama niyetiyle eşleşmesini sağlayın.
• Doğru bir özet sağlayın.
• Fırsatlar sunun ve ilgi çekin.

3. Görselleri Optimize Edin

Görseller, sitenizdeki ziyaretçilerin kullanıcı deneyimini iyileştirmede önemli bir role sahiptirler. Blog yazılarınızı, ürün sayfalarınızı ve sitenizdeki diğer önemli sayfaları geliştirmek için doğru resimleri seçmek için çok zaman harcamanız mümkündür.

Ancak, sitenizdeki görselleri optimize etmek için yeterli zamanı ayırdığınızdan emin misiniz? Doğru şekilde kullanıldığında, görseller sitenizin genel SEO’suna katkıda bulunabilirler ve organik trafiği artırabilirler. Aşağıda resimlerinizi optimize etmek için yapabileceğiniz dört şey yer alır.

Doğru Dosya Formatını Seçin

Site hızı önemli bir sıralama sinyalidir. Görseller genellikle genel sayfa boyutuna en büyük katkıda bulunan ögelerdir. Sonuç olarak, sitenizin genel performansını artırmak için görselleri hız için optimize etmeniz gerekir. Görselleri optimize etmenin ilk adımı en iyi dosya biçimini seçmektir.

Web üzerinde yaygın olarak kullanılan görsel formatları JPEG ve PNG’dir. Bu biçimlerin her ikisi de farklı sıkıştırma teknikleri kullanır. Bu nedenle bu ikisi arasındaki dosya boyutları önemli ölçüde farklı olabilir.

Yukarıdaki dosya boyutlarındaki farka baktığınız zaman JPEG’i açık kazanan olarak ilan etmek kolaydır. Ancak, siteniz için fiili görsel biçimi olarak JPEG kullanmak bir hata olacaktır. Çünkü JPEG görüntü formatı fotoğraflar için harika görünürken, PNG’ler metin, çizimler vb. içeren görüntüler için en uygun olanıdır.

WebP, Google’ın sunduğu bir başka seçenektir. WebP, web ortamındaki görüntüler için üst düzey kayıpsız ve kayıplı sıkıştırma sağlayan modern bir görüntü formatıdır.

• WebP kayıpsız görüntüler, PNG görüntülere kıyasla %26 daha küçüktür.
• WebP kayıplı görüntüler, eşdeğer SSIM kalite dizinindeki benzer JPEG görüntülerden %25-34 daha küçüktür.

Google’ın WebP kılavuzunda bu konuyla ilgili daha fazla bilgi bulabilirsiniz.

Unutmayın ki Apple ekosisteminin kullandığı Safari tarayıcılarda WebP formatı desteklenmemektedir. Bu sebeple MacOS ve iOS işletim sistemleri için resim formatlarını desteklenen formatlarda ayarlamanız gerekir.

Bunu biliyor muydunuz?

Görselleri Sıkıştırın

Görsel dosya boyutunuz ne kadar büyük olursa, web sayfasının yüklenmesi o kadar uzun sürer. Bu nedenle sitenize yüklemeden önce resimlerini sıkıştırmanız zorunludur. Görselleri sıkıştırma konusunda size yardımcı olacak birkaç ücretsiz araç vardır.

• TinyPNG – TinyPNG, PNG ve JPEG dosyalarınızın dosya boyutunu azaltmak için akıllı kayıplı sıkıştırma teknikleri kullanır.
• ImageOptim – Mac kullanıcı olmanız durumunda tüm görüntü sıkıştırma ihtiyaçlarınız için bu ücretsiz aracı indirebilir ve kullanabilirsiniz.
• ShortPixel – Sitenizi WordPress ile çalıştırıyorsanız görüntüleri sıkıştırmak için bu eklentiyi yükleyebilirsiniz. ShortPixel’in ücretsiz planı ayda 100 görüntüyü sıkıştırma konusunda size yardımcı olur.

Görsellere Alt Metin Ekleyin

Google’ın görselleri anlama becerisindeki ilerlemelere rağmen, görsellere alternatif metin eklemek hala gerekli bir adımdır. Görsellere alternatif metin eklemek web erişilebilirliğini artırır ve tarayıcıların sitenizdeki resimleri daha iyi anlamasına yardımcı olur.

Alternatif metin seçerken, anahtar kelimeleri uygun şekilde kullanan ve sayfanın içeriği bağlamında yararlı, bilgi açısından zengin içerik oluşturmaya odaklanın.

Negatif bir kullanıcı deneyimi sağladığından ve sitenizin spam olarak görünmesine neden olabileceğinden, alt özellikleri anahtar kelimelerle doldurmaktan kaçının. Ayrıca, görseller için alternatif metin belirlerken açıklamanızda olabildiğince kısa olun.

Lazy Load Kullanın

Lazy Load yani tembel yükleme, sayfa yükleme zamanında kritik olmayan kaynakların (resimler, videolar vb.) yüklenmesini engelleyen bir tekniktir. Bunun yerine, görseller ve videolar yalnızca kullanıcı ihtiyaç duyduğunda yüklenir.

Google, tembel yükleme ile site performansı arasında bir bağlantı kurmuştur. Görselleri ve videoları tembel olarak yüklediğiniz zaman, tümü performans üzerinde olumlu etkileri olan başlangıçtaki sayfa yükleme süresini, başlangıçtaki sayfa ağırlığını ve sistem kaynağı kullanımını azaltmış olursunuz.

4. Sayfa Hızını Optimize Edin

Sitenizin yüklenmesi uzun sürüyorsa, çok sayıda sinirli kullanıcıya sahip olursunuz ve sıralamanız otomatik olarak düşecektir.

Google’ın kendi PageSpeed Insights aracı dahil olmak üzere sayfa hızınızı kontrol etmenize yardımcı olabilecek birkaç ücretsiz araç vardır. Bu araçları kullanarak sayfa hızınızı nasıl iyileştirebileceğinizi öğrenebilisriniz.

Bu görev için önerilen en uygun araç GTMetrix aracıdır. Bu ücretsiz araç, sayfa hızınızla ilgili bilgiler sağlar ve yükleme sürenizi artırmak için atabileceğiniz adımlar hakkında öneriler sunar. Ayrıca hem site denetimi hem site hızı kontrolü yapmak için Ahrefs ve SEMrush’ı kullanabilirsiniz.

• SEMrush kontrol paneline giriş yapın ve Projects > Add New Project > Enter your domain bölümüne gidin. Ahrefs için ise, otorum açın ve yukarıda yer alan menülerden Site Audit > New Project seçeneklerini seçin.
• Burada yer alan tüm detayları eksiksiz bir biçimde girin ve “Start Site Audit” butonuna basın.
• Birkaç saniye içinde Ahrefs ve SEMrush, sitenizin genel SEO sağlığını iyileştirmek için düzeltmeniz gereken tüm hataları gösteren bir denetim raporu oluşturur.
• Denetim raporunda Site Performance kısmına gidin ve “View details” butonuna basın.

Artık sitenizin daha hızlı yüklenmesini engelleyen tüm performans sorunlarını görüntüleyebilirsiniz. Bunları düzeltmek için gerekli adımları atabilirsiniz.

Sayfa hızınızı artırmak için hızlı ve kolay bir kazanç, görselleri sıkıştırmak olacaktır. Görselleri sıkıştırmaya ek olarak, sayfalarınızın daha hızlı yüklenmesine yardımcı olmak için yapabileceğiniz başka şeyler şunlardır:

• Tarayıcı önbelleğini etkinleştirin.
• Gereksiz eklentileri silin.
• Sunucu yanıt süresini azaltın.
• Yönlendirme sayısını azaltın.
• CSS ve JavaScript dosyalarını küçültün.

5. Dahili Link Çalışması Yapın

Dahili linkler önemlidir. Çünkü siteniz için bir bilgi hiyerarşisi oluştururlar. Google’ın sayfanızdaki içeriği daha iyi anlamasına yardımcı olurlar. Dahili linkler, doğru şekilde kullanıldığında sıralamanızı önemli ölçüde artırabilirler.

SEO için en iyi uygulama, sitenizdeki üst düzey sayfalardan bir destek gerektiren sayfalara dahili link eklemektir.

SEMrush aracını sitenizdeki dahili link hatalarını tanımlamak ve düzeltmek için kullanabilirsiniz. SEMrush’ın Site Audit aracındaki Internal Linking Report kısmı, sitenizin dahili link yapısıyla ilgili sorunların tanımlanmasında son derece yararlı olabilir.

• SEMrush’ı kullanarak siteniz için bir Site Audit raporu oluşturun.
• Internal Linking kısmına gidin ve “View details” butonuna basın.

Artık sitenizdeki tüm dahili link sorunlarını görüntüleyebilir ve bunları düzeltmeye başlayabilirsiniz.

6. Sitenizin Kullanıcı Deneyimini İyileştirin

Google, kullanıcıların içeriğiniz ile nasıl etkileşime girdiğini yakından takip eder. Bu nedenle, kullanıcı deneyimi, arama sıralamanızı iyileştirmede temel faktörlerden biridir.

Sayfa hızı, sitenizdeki ziyaretçilerin kullanıcı deneyimini iyileştirmede hayati bir rol oynar. Kullanıcıların sitenizi ziyaret ettiklerinde iyi bir deneyim yaşamasını sağlamak için şu ipuçlarını kullanabilirsiniz:

• Alt başlıkları kullanın – Alt başlıkların (H2, H3 vb.) doğru kullanımı Google’ın içeriğinizi daha iyi anlamasına yardımcı olur ve metninizi okuyucular için daha erişilebilir hale getirir.
• İçeriğinizi görsel olarak çekici hale getirin – Çeşitli çalışmalar, görsellerin insanların içeriğinizi daha iyi anlamalarına yardımcı olduğunu göstermektedir. Çeşitli ögeleri göstermek için resimleri, videoları ve ekran görüntülerini kullanın.
• Açılır pencereler kullanmayın – Açılır pencereler sadece SEO açısından kötü sayılmazlar. Aynı zamanda ziyaretçilerinizi rahatsız ederler. 2017’den beri Google, müdahale açılır pencereler kullanan siteleri cezalandırmaktadır. Bu yüzden az miktarda açılır pencere kullanmaya özen gösterin. E-posta listeniz için onları kullanmanız gerekiyorsa sitenizde belirli bir süre kalmış kullanıcı hedefleyin.
• Beyaz boşlukları kullanın – Beyaz boşluk iyi tasarımın temel unsurlarından biridir. Paragraf arasındaki alan, sol ve sağ kenar boşluklar içeriğin kavranmasını %20 oranında artırmaktadır. Bu nedenle, içeriğinizi daha okunaklı hale getirmek için ve kullanıcının dikkatini çekmek için beyaz boşlukları kullanmayı düşünün.

7. URL’de Anahtar Kelimeyi Kullanın

URL yapısı, SEO’nun genellikle gözden kaçan bir özelliğidir. İyi bir URL yapısı, hem kullanıcılara hem de arama motorlarına hedef sayfanın ne hakkında olduğu konusunda bir fikir verecektir.

Bir sitenin URL yapısı olabildiğince basit olmalıdır. İçeriğinizi organize etmeyi düşünün. Böylece URL’lerin mantıklı ve insanlar için en anlaşılır şekilde oluşturulmasına öncülük etmiş olursunuz. Bunu göz önünde bulundurarak iyi yapılandırılmış URL’yi şu şekilde oluşturabilirsiniz:

• Kısa URL’ler kullanın – Kısa URL’lerin arama motoru sonuç sayfasında uzun URL’lerden daha iyi performans göstermesi söz konusudur.
• Anahtar kelime açısından zengin URL’ler kullanın – Arama sonuçlarında daha iyi sıralama şansı elde etmek için her zaman hedef anahtar kelimelerinizi URL’ye ekleyin.
• Gereksiz kelimeleri kaldırın – URL’nizin temiz ve net görünmesi için gereksiz kelimeleri (ve, ama, ile gibi bağlaçlar) kaldırmayı düşünün.

8. Daha Otoriter Linkler Kazanmaya Bakın

Google’ın arama algoritması ve sıralama sisteminde yapılan bazı değişikliklere rağmen, Google linkleri hala önemli bir sıralama sinyali olarak görmektedir. Google elde edilen linkleri birer güvenoyu olarak kabul etmektedir.

Web sayfalarınız çok sayıda linke sahipse, arama sonuçlarında daha yüksek sıralama şansınız vardır. Sonuç olarak, siteniz için linkler oluşturmaya odaklanmanız önemlidir.

Bununla birlikte, tüm linkler eşit yaratılmaz. Bazı linkler, belirli arama sorguları için sıralamanızın artmasına neden olabilecekken, diğerleri sitenizin raydan çıkmasına neden olabilecektir. Bu nedenle her zaman otoriter linkler kazanmaya odaklanmanız gerekir.

Tüm çabalarınızı hedef anahtar kelimelerin için daha yüksek sıralama şansı elde edebilecek yüksek kaliteli linkler oluşturmaya odaklamanız gerekir. Otoriter linkler almanın en etkili yollarından biri, rakiplerinizin link oluşturma stratejilerinden ilham almaktır.

El değmemiş link oluşturma fırsatlarını bulabilmek için rakiplerin link profillerini analiz etmek için SEMrush gibi araçları kullanabilirsiniz. SEMrush’ın sahip olduğu Backlink Gap Tool size bu konuda fazlasıyla yardımcı olacaktır.

• Gap Analysis > Backlink Gap kısmına gidin.
• Alan adınızı ve aynı zamanda rakiplerinizin alan adını girin ve ardından “Find prospects.” butonuna tıklayın.

Backlink Gap aracı, beş alan adının backlink profillerini arasındaki karşılaştırmayı gösteren bir grafik ve tablo döndürecektir. Grafik, rakiplerinizin en son link kuma faaliyetlerine hızlı bir bakış sağlayacaktır.

Siteniz için link oluşturma fırsatlarını belirlemek için tablonun hemen üstündeki açılır menüden alan adınızı seçmeniz gerekir.

Bu liste, rakiplerinizin alan adlarına link veren siteleri içerecektir. Ancak sizin alan adınızı içermeyecektir. Bu bilgiyle donanmış olarak, rakiplerinizin en güvenilir linklerini çalmak (veya benzer linkler almak) için bir kampanya başlatabilirsiniz.

9. Uzun İçerikler Yayınlayın

Gerçekle yüzleşmeniz gerek. Uzun biçimli içerikler Google’da daha iyi sıralama elde ederler. Bu iddia, en iyi performans gösteren makaleler üzerine yapılan en son çalışmalar dahil olmak üzere çok çeşitli çalışmalarla desteklenmiş bir durumdur.

Araştırmalardaki en önemli bulgu, uzun biçimli içeriklerin (3000+ kelimeden oluşanlar) ortalama uzunluktaki makalelere göre (901-1200 kelime) göre 3 kat daha fazla trafik, 4 kat daha fazla paylaşım ve 3.5 kat daha fazla link elde ettiğini ortaya koymuştur.İçerik uzunluğu her sektör için önemli bir konu değildir. Burada hedeflediğiniz anahtar kelimede yer alan sonuçları analiz ederek kaç kelimeye odaklanmanız gerektiğini bulabilirsiniz.

Uzun lafın kısası, içerik uzunluğu ile arama performansı arasında güçlü bir korelasyon vardır. Bu nedenle, Google kullanıcılarına faydalı bilgiler içeren iyice araştırılmış 1-2 uzun biçimli içerikler yayınlamanızı önerir. Google, SEO üzerinden kullanıcının ihtiyaçlarına odaklanmanızı istemektedir.

Sitenizde uzun biçimli içerik oluştururken, arama hacmi ile anahtar kelime zorluğu arasında iyi bir denge sağlayan anahtar kelimeleri hedeflemeniz gerekmektedir.

Uzun kuyruklu anahtar kelimelerin arama hacmi düşüktür. Ancak bazı durumlarda ihtiyacınız olan müşterilere ulaşmanıza yardımcı olabilirler. Arama hacmi çok düşükse, düşük ile orta anahtar kelime zorluğu olan daha başka anahtar kelimeleri hedeflemeyi düşünmelisiniz.

Ahrefs veya SEMrush gibi bir aracı kullanarak, kullanmak istediğiniz tüm anahtar kelimelerin zorluk derecesini belirleyebilirsiniz. Bunu SEMrush ile yapmak için şu adımları takip etmelisiniz:

• SEMrush arama kutusuna anahtar kelimeleri girmeli ve Search butonuna basmalısınız.
• Keyword Overview adını taşıyan rapor size aranma hacmi, anahtar kelime zorluk derecesi ve daha fazlası hakkında bilgi sunacaktır.

Anahtar kelime varyasyonlarını, soruları ve alakalı anahtar kelimeleri görmek için sayfayı aşağı doğru kaydırabilirsiniz. Yararlı anahtar kelime metriklerinin yanı sıra, çekirdek anahtar kelimelerinizin farklı varyasyonlarını görmek için bu bölümlerin her birinin altındaki “View all” butonuna tıklayabilirsiniz.

Bu verilerin yardımıyla uzun biçimli içerik oluştururken hangi anahtar kelimelerin hedeflemeye değer olduğunu belirleyebilirsiniz.

Sonuç

Yukarıda yer alan SEO için en iyi pratikler, daha yüksek arama sıralaması elde etmek için harika bir başlangıç noktası olacaktır. Bununla birlikte, Google’da bulunan ilk sayfanın rekabeti, çalıştığınız nişten bağımsız olarak oldukça yoğundur. Bu nedenle söz konusu pratikleri yapmakla her şeyi tamamlamış olmazsınız. Aynı zamanda en son SEO trendlerini takip etmeniz gerekmektedir.

Kaynak: Ayhan KARAMAN

Yerel SEO açısından sitenizin değerini yükseltebilecek çeşitli stratejiler uygulamak kolay değildir. Özellikle sınırlı miktarda bütçeyle çalışma yaptığınızda seçenekleriniz çok daha az olacaktır. Aşağıda sınırlı bütçeye sahip olsanız dahi uygulayabileceğiniz çeşitli yerel SEO önerileri bulunmaktadır. Bunlardan yararlanarak işletmenizi çok daha başarılı bir yer haline getirebilirsiniz.

#Yerel SEO Açısından Sitenizde Yer Alması Gereken En Önemli Element Nedir?

Yerel aramalarda iyi performans göstermek için birbirinden farklı stratejiler geliştirme şansına sahip olsanız bile sitenizin temelinin sağlam olduğundan emin olmalısınız. Uzmanların önerilerine kulak vermeniz durumunda yerel SEO çalışmalarından verim almanızı sağlayacak olan önemli elementlerin neler olduğunu öğrenebilirsiniz.

İsim, Adres ve Telefon Üçlüsü

Sitenizin hemen hemen her sayfasında işletmenizin iletişim bilgilerine görünür olacak şekilde yer vermelisiniz. Bu bilgiler arasında işletmenizin adı, adresi ve telefon numarası bulunmalıdır. Böylece kullanıcıların sizinle çok daha kolay bir biçimde iletişime geçmesini sağlayabilir ve onları satış potansiyeli haline dönüştürebilirsiniz. Bu bilgiler sitenin üst kısmında yer almalı ve Google’ın kolay bulabileceği şekilde biçimlendirilmelidir. Kullanıcılar Google arama sonuçlarından dahi işletmenizin iletişim bilgilerine ulaşabilmelidir.

Hedeflenmiş Hiyerarşi Sistemi

Kullanıcılar sitenize girdikleri zaman onlara sayfalarınız için açık bir biçimde hedeflenmiş bir hiyerarşi sistemi sunmalısınız. Harekete geçirici mesajları içeren çeşitli basit düzenlerden faydalanarak bunu başarabilirsiniz. Hedef her zaman kullanıcıların sizinle kolay bir biçimde etkileşim kurmasını sağlamaktır. Basit iletişim formları, tıklanabilir telefon numaraları ve haritalar işletmeniz için son derece önemlidir. Tüm bu elementler kullanıcıların çok daha kolay bir biçimde sizi bulmasını sağlayacaktır.

Konuma Yönelik Başlık Etiketleri

Başlık etiketleri bir sayfanın başlığını anlatan HTML elementleridir. Bu elementlerde konum bilginize yer vermeniz Google tarafından anında fark edilmeniz anlamına gelecektir. Böylece Google ilgili konuma yönelik aramalar gerçekleştirdiğinde sizin siteniz gözükecektir. Bu tür bilgilere arama motorlarının oldukça fazla değer verdiklerini bilmelisiniz. Coğrafi konum odaklı anahtar kelimeler kullanarak Google’a ve kullanıcılara sitenizi bulma konusunda yardımcı olabilirsiniz.

Anahtar Kelime Optimizasyonu

Birçok işletme anahtar kelimelerin öneminin farkındadır. Ancak yerel SEO için gerekli olan anahtar kelime araştırması biraz daha farklıdır. Buradaki anahtar kelimelerde coğrafi odaklı anahtar kelimeler yer alabilecektir. İnsanlar bu sayede aradıkları yerleri ve hizmetleri çok daha kolay bir biçimde bulabilmektedirler.

Buna ek olarak kitlenizin kullanmakta olduğu dili iyi kavramanız gerekmektedir. Kullanıcıların ne tür aramalar yaparak sitenizi bulduğuna dikkat etmelisiniz. Hedef kitlenizin sayfalarınızı bulma yaklaşımlarını göz önünde bulundurarak gerekli anahtar kelime optimizasyonunu gerçekleştirmeniz gerekmektedir. Hedef kitlenize en iyi şekilde hitap eden anahtar kelimeleri sayfa içeriklerinde, sayfa başlıklarında ve meta verilerde kullanmalısınız.

Dahili Linkler

Dahili link çalışması yapmak SEO çalışmalarınızın çok daha etkili olmasını sağlar. Sitenize çekmiş olduğunuz kullanıcıların site içerisinde gezinmelerini sağlayabilir ve onlara aradıkları türde bilgiler bulmaları konusunda yardımcı olabilirsiniz.

Yerel Atıflar

Yerel atıflar işletmenizin çevrimiçi ortamda adının geçmesi anlamına gelmektedir. İşletmenize ait isim, adres ve telefon numarası bilgilerinin herhangi bir noktada paylaşılması bu açıdan oldukça değerlidir. Bu sayede Google, Yelp ve Facebook işletmenizi gösterecek ve kullanıcılar kolaylıkla işletmenizi bulabilecektir. Bu atıfları almayı başararak markanızın otoritesini güçlendirebilir ve aynı zamanda sitenize yeni linkler kazandırabilirsiniz.

#Eski Bir Çalışanınız Google My Business Sayfanızda Kötü Yorumlar Paylaştığında Ne Yapmalısınız?

En büyük işletmeler, markalar ve en kaliteli ürünler bile bir noktada kötü yorum alabileceklerdir. Bu kaçınılmaz bir şeydir. Bir çalışanı işten çıkarttıktan sonra o kişi bir müşteri olarak işletmeniz hakkında çeşitli yorumlar yapabilecek ve sizden olabildiğince olumsuz bir biçimde bahsedebilecektir. Bunlar destek isteyen, çağrı merkezimizi arayan ve bir şekilde bizlerle iletişim kuran kişilerden almış olduğum geri bildirimlerdir. Sadece çalışan değil rakipler de bunları gerçekleştirebilmektedir. Aslında bu durum bulundukları sektöre zarar vermekten başka bir şey değildir. Bu tür kişiler kendi sektörlerine, kendi bölgelerine bu kadar zarar verecek kişileri ücretiyle bile bulamazlar.

Bu probleme karşı çok farklı adımlar yapabilirsiniz. İlk olarak bu yorumun hatalı olduğunu bildirebilirsiniz. İlgili yorumun hatalı olduğunu ispat edebilirseniz onun kaldırılmasını sağlayabilirsiniz. Google’ın bu konuda size yardımcı olmak için geliştirdiği sahte raporları anlamaya yönelik bir algoritması bulunmaktadır.

Bir yorumun kaldırılmasını sağlamayı başaramazsanız bu durumda yoruma cevap vermelisiniz. Cevabınızda kişiyi müşteri veritabanı içerisinde bulamadığınızı belirtmeli ve iletişime geçmeleri durumunda problemlerini çözebileceklerinden bahsetmelisiniz. Söz konusu yorum sahte ise cevabınıza bir cevap gelmeyeceği için pek çok insan bunun sahte yorum olduğunu anlayacaktır. Bununla birlikte insanlar sizin problemleri çözme konusunda istekli olduğunuzu görecektir.

Her ne yaparsanız yapın hiçbir şekilde kötü yorumları ortadan kaldırmaya çalışmamalısınız. İşletmeniz için gelebilecek olumsuz yorumlar en az olumlu yorumlar kadar önemlidir. Bir müşteri bir ürünü satın almadan önce onunla ilgili hiçbir şekilde olumsuz yorum göremezse şüpheye düşebilecek ve onu almaktan vazgeçebilecektir. Dürüst ve otoriter olmalısınız çünkü müşteriler düşündüğünüzden çok daha akıllıdırlar.

#İşletmenizin Tek Bir Konumu Olmasına Rağmen Diğer Şehirlere Hizmet Sunabiliyorsa Ne Yapmalısınız?

Pek çok yerel işletme belirli bir konumda yer almasına rağmen komşu şehirlere hizmet sunabilme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle sadece tek bir konuma odaklanmak potansiyel hedef kitlesini bir ölçüde kaçırmanız anlamına gelebilecektir. Bir bölgede aktif olmaya başladıkça diğer bölgelere de açılmayı düşünmeniz gerekmektedir.

İlk olarak hizmetlerinizi tanımlama konusunda dikkatli olmalısınız. Kendinizi tek bir bölgeyle sınırlı tutarsanız ve hizmet tanımlarında bunlara yer verirseniz diğer şehirlere hitap etmeniz pek mümkün olmayacaktır. Komşu şehirlere hizmet verebilen bir işletme olarak faaliyet gösteriyorsanız mutlaka hizmet tanıtımlarında bundan söz etmelisiniz.

Gerek duymanız durumunda hizmet verebildiğiniz şehirleri SEO stratejinize dahil etmelisiniz. Anahtar kelimeleri uygun şekilde kullanmalı ve çeşitli blog yazıları oluşturmalısınız. Her konum için ayrı ayrı hizmet sayfaları oluşturmayı düşünebilirsiniz ancak bunu yaparken Google’ın kurallarını ihlal etmemeye özen göstermelisiniz.

Bir işletme yol tarifi konusunda çeşitli bilgilere iletişim sayfasında yer verebilmektedir. Farklı şehirlere hizmet sunuyorsanız bu durumda ilgili hizmet noktaları için de yol tariflerine ve tanımlamalara yer vermelisiniz. En iyi sonuçları elde etmek için Google’ın sunmuş olduğu Google Haritalar bileşeninden faydalanabilirsiniz.

Hizmet götürmekte zorlanmış olduğunuz şehirlerde yer alan farklı işletmelerle bağlantıya geçip iş anlaşması yapabilirsiniz. Bu sayede siteniz için değerli olabilecek çeşitli linklere sahip olabilir ve adınızdan söz ettirebilirsiniz. Mümkün olduğu sürece çeşitli işletmelerle bir araya gelerek etkinlikler düzenlemeyi düşünebilirsiniz.

Hizmet sunumu çalışmalarınız için hızlı bir çözüm arıyorsanız bir şekilde tıklama başına ödeme reklam kampanyalarından faydalanmayı denemelisiniz. Facebook reklamları, Instagram reklamları ve Google AdWords gibi çözümler size çeşitli posta kodları, şehirler ve bölgeler için hedefleme yapabilme imkanı sunacaktır.

Tek bir kampanya oluşturup birden fazla şehri hedeflemeyi başarabilirsiniz. Bu reklam kampanyaları çok düşük bütçelere sahip olsanız dahi işinize yarayacaktır. Bütçenizi doğru bir biçimde kullanmak için gerekirse farklı günlerde farklı kampanyalar uygulamayı düşünebilirsiniz.

#Sınırlı Bütçeye Sahip Yerel İşletme Olarak Arama Savaşlarını Nasıl Kazanırsınız?

Sınırlı bütçeye sahip olmak iyi bir şey değildir ancak hemen karamsar olmamalısınız. Doğru stratejileri uygulamayı başardığınız sürece yerel işletme olarak arama savaşlarından galip çıkacak taraf olabilirsiniz.

Başlangıç aşamasında sizin için uygun olan tüm ücretsiz veya az maliyetli kaynakları tüketmeye çalışmalısınız. Yerel dizinlere kayıt olmalı ve işletmenizi tanıtmaya başlamalısınız. İşletmeniz için gerekli olan Google+, Google Haritalar, Yandex ve Bing üyeliklerini mutlaka almalısınız. Tüm bu sitelerde iletişim bilgilerinizi uygun şekilde yazmalısınız. Böylece insanların sizinle çok daha kolay bir biçimde iletişime geçmesini sağlayabilirsiniz.

Anlaşma veya iş ortaklığı yapabileceğiniz yerel işletmeler ile mutlaka irtibat kurmalısınız. İçeriklerinizi sosyal medyada paylaşmalısınız. Mümkünse kişisel olarak yerel etkinliklere katılmalısınız. Bunların her birisi link elde etme konusunda reklam ajanslarıyla anlaşmaktan çok daha değerli adımlardır.

Müşteri yorumlarını iyi bir şekilde değerlendirmek aynı zamanda size yardımcı olabilecektir. Sitenizde mutlaka yorum odaklı eklentiler kullanmalısınız ve bu yorumların arama motorları tarafından taranmasını sağlamalısınız. Sitenizde bu tür eklentiler kullanıyorsanız müşteriler tarafından yapılmış yorumlar sayesinde arama sonuçlarında üst sıralarda yer alabilirsiniz.

Aynı zamanda ön plana çıkmanızı sağlayacak bir içerik stratejisi geliştirmelisiniz. Zamana yenik düşmeyecek içerikler oluşturmaya çalışmalısınız. Bu sayede linkler elde etmeyi başarabilirsiniz. Özellikle doğru anahtar kelimeleri bulursanız ve doğru dağıtım yöntemini kullanırsanız hedef kitlenize hızlı bir biçimde ulaşabilirsiniz.

Çalışmalarınıza yeni başladıysanız ve otorite sahibi değilseniz aranma hacmi iyi ama rekabet durumu düşük olan anahtar kelimelere odaklanabilirsiniz. Sürekli olarak iyi içerikler sunmayı başarırsanız zamanla link, trafik ve paylaşım alabilecek ve arama motorlarında ön plana çıkabileceksiniz.

#Sesli Aramanın Sitenizin Yerel SEO Değerine Etkisi Nedir?

Sesli arama günden güne etkisini artırmaktadır. İnsanlar Siri ve Alexa gibi teknolojilerden faydalanarak sorularına cevap bulmaya çalışmaktadır. Sesli aramalarda hangi sözcük öbeğinin ve anahtar kelimelerin kullanıldığı önemlidir. İnsanlar artık “hava durumu nedir?” diye sorgulama yapmamaktadır. Bunun yerine insanlar “bugün hava yağışlı mı?” şeklinde aramalar yapmaktadır.

İdeal olan durum daha çok uzun kuyruklu anahtar kelimeleri ve soru tabanlı anahtar kelimeleri kullanmaya çalışmaktır. Doğal dilde soruların nasıl olacağını anlamaya çalışmak bu kapsamda dikkat etmeniz gereken bir diğer etkendir. Hedef kitlenizin sorabileceği sorular konusunda bilgi sahibi olursanız onlara daha uygun cevaplar sunabilirsiniz. İçerik stratejinizi yavaş yavaş sesli aramaları hesaba katarak gözden geçirmeye çalışmalısınız.

Yerel işletmeler açısından daha çok “yakınımdaki yerler” şeklinde yapılan aramalar önemlidir. Akıllı telefonlar daha akıllı hale geldikleri için artık aramaları konuma göre gerçekleştirebilmektedir. Bu nedenle yapılan aramalarda “yakınımda” ibaresinin kullanılmasına artık çok fazla gerek kalmadığına dikkat etmek gerekmektedir.

Sesli aramada önemli olan ilk sıradır. Kullanıcılar ilk sayfada yer alan sorguları gözden geçirmekle uğraşmazlar. Karşılarına çıkan ilk sonuca göz atarlar. Bu nedenle artık ilk sırada yer almak eskisinden çok daha önemli hale gelmiştir.

Son olarak, Google Haritalar’ın insanları doğru adrese ulaştıracak olduğundan emin olmalısınız. Adres bilgilerinizi iki kez kontrol etmeli ve eksikler veya hatalar olması durumunda onları düzeltmeye çalışmalısınız.

#Gelecekte Yerel SEO’da Neler Değişebilir?

SEO sürekli değişir ve değişikliklere ayar uydurabilmek iyi bir şeydir ancak en iyisi değişikliklere karşı önceden hazır olmaktır. Yerel SEO’nun gelecekte nasıl bir alacağını merak ediyorsanız aşağıdaki önerileri dikkate almalısınız.

Kullanıcı Odaklı İçerik

Kullanıcı odaklı içerik şu an dahi önemli olsa bile gelecekte çok daha önemli olacaktır. Kullanıcıların istediği türde içerikler üretmeye çalışmalısınız. Onlardan gelen sorulara en iyi şekilde cevap vermeyi denemelisiniz. Sordukları soruları anlamalı ve içerikleri buna uygun şekilde oluşturmaya çalışmalısınız.

Sesli Arama

Bugünlerde temel amaçlardan birisi kullanıcıyı siteye getirmek olsa bile ilerleyen zamanlarda temel amaç kullanıcıya cevap sunmak olacaktır. Müşterilerinize aradıkları cevabı en hızlı bir biçimde bulma konusunda yardımcı olmaya çalışmanız gerekmektedir. İnsanlar sizinle canlı sohbet kısmından irtibat kurduklarında onlara en iyi şekilde yardımcı olmalısınız. Gerektiği zaman sohbet botlarını kullanarak onları cevapsız bırakmamaya çalışmalısınız.

Yorumlar

Yorumlar gelecekte çok daha önemli olacaktır. Ürünlerinizin aldığı yorumlar güven oluşturma ve dönüşüm elde etme konusunda size destek olacaktır. Bu hiçbir zaman değişmeyecek bir durumdur. Yorumlarınızı arama motoru dostu yapmayı ihmal etmemelisiniz. Onlara değer vermeli ve onlara öncelik tanımalısınız.

Teknik Detaylar

Şu an oluşturmakta olduğumuz içeriklerin büyük bir kısmı kullanıcı odaklıdır ama gelecekte kullanıcı odaklı olmak yetmeyecektir. Aynı zamanda teknik detayları göz önünde bulundurarak arama motorlarındaki sıralamamızı yükseltmemiz gerekecektir. Rekabette geri kalmamak için tüm teknik detayların gözden geçirilmesi ve varsa hataların düzeltilmesi gerekmektedir.

Konum Özellikleri

Arama motorları her geçen gün daha akıllı olmaktadır. Müşterilere aradıkları doğrultuda en iyi ve en uygun sonuçları sunabilmek için uğraşırlar. Konuma göre sonuçlar ne kadar iyi olursa kullanıcılar bundan bir o kadar fazla memnuniyet duyacaklardır. Google konum özelliklerini geliştirmek için her geçen gün yeni yeni özellikler sunmaktadır. Benzer yaklaşımı siz de ortaya koymalı ve konuma yönelik yeni çalışmalar yapmalısınız.

Mobil

Sitenizin duyarlı bir tasarıma sahip olması artık önemlidir. Bu önem gelecek günlerde çok daha değerli olacaktır. İnsanlarınız telefonlarından faydalanarak daha fazla “yakınımdaki yerler” şeklide aramalar yapacaklardır. Onların istediği tek şey sorularına daha hızlı bir biçimde yanıt bulmaktır. Bu nedenle duyarlı tasarıma sahip olmak artık bir lüks değil gerekliliktir.

En belirgin sosyal medya siteleri Facebook, Twitter ve LinkedIn olabilir; ama Digg, StumbleUpon ve YouTube da popüler olan ancak daha az kullanılan sosyal ağlardır. Kullanılabilir olan birçok iyi sosyal medya strateji temaları var, hadi birkaçına göz atalım.

Bev Hepting’ten Yol Gösteren 9 Sosyal Medya Sorusu

Bev Hepting, yardımsever bir şekilde, sosyal medya stratejisini SlideShare’de paylaştı. Strateji, kendinize 9 basit soru sormaktan ve her bir soruya 5 yanıt vermekten (tabi mümkünse) oluşuyor.

Sorular:

1. Neden sosyal medyaya ihtiyacım var?
2. Hedef kitlem kimler?
3. Onlara ne anlatmak istiyorum?
4. Onlara nasıl anlatacağım?
5. Hangi içerikleri oluşturacağım?
6. Ne sıklıkla içerik yayınlayacağım?
7. Hangi sosyal medya sitelerini kullanacağım?
8. Başarımı ölçmek için hangi araçları kullanacağım?
9. Sosyal ağlar için kim sorumlu olacak?

Bu sorulara cevap verdiğiniz zaman planınızı gerçekleştirmek için hazırsınız demektir. Sosyal ağlara katılın, içeriklerinizle uyumlu olmaya ve düzenli kalmaya dikkat edin. Bu amaçla, içeriklerinizi belirli zamanlarda ve belirli yerlerde olmaları için zamanlayabilirsiniz. Fotoğrafınızı ya da logonuzu eklemeyi unutmayın.

Sosyal Medya Pazarlaması için 5 Adımda Strateji Şablonu

Target360’da yayınlanan güncel bir makale, sosyal medya pazarlaması için 5 kolay adımdan oluşan bir strateji hakkında bilgi verdi. Bunlar:

1. Durum Analizi – Şu an nerede olduğunuzun, sosyal medya pazarlamasının ne kadar fayda getirebileceğinin ve bu faydayı iyi yönde kullanmak konusunda yeterli olup olmadığınızın hesabını yapmanız anlamına geliyor. Kendinize sorun – kime pazarlama yapacaksınız? Onlar hangi sosyal ağları kullanacaklar? Tutarlı bir şekilde yayınlamak için yeterli miktarda ilgi çekici içerik hazırlayabilir misiniz? Organizasyonunuzun her bir parçası hazır ve sosyal medyada yer almak konusunda istekli mi?

2. Hedef Belirleme – Sosyal medya pazarlamasıyla başarmak istediğiniz hedefleri açık bir şekilde belirleyin. Onları neden ve nasıl başarmayı planladığınızı açıklayabilmelisiniz. Hedeflerinize ulaşırsanız neler olacağını da ekleyin – hedeflerinize ulaşamazsanız neler olacağını da. Bazı pazarlama ölçekleri iyi hedeflere örnektirler; belirli seviyelerdeki site trafiği, yeniden yayınlamalar, beğeniler gibi.

3. Strateji – Kullanacağınız metotlar ve araçlar, durumunuza ve hedeflerinize bağlıdır. İçerik oluştururken ve belirli sosyal ağları seçerken, her bir seçiminizin ve yayınladığınız içeriğin her bir parçasının ilk baştaki durumunuz ve hedefleriniz tarafından desteklendiklerinden emin olun.

Sosyal ağlar arasındaki ayrımların farkında olun – Örneğin, Facebook oldukça popülerdir, ancak LinkedIn daha profesyonel ve kariyer odaklı görünür.

4. SMART Hedefleri –Bu ilkeler hedeflerinizin stratejik ve zekice olduklarını garantiler. SMART şuradan gelir:

1. Specific (Belirli) – Facebook’ta belirli sayıda takipçiye ulaşmak gibi
2. Measurable (Ölçülebilir) – Facebook takipçisi gibi istatistikler ölçülebilirler.
3. Achievable (Başarılabilir) – Yalnızca mantıklı görünen hedefler koyun.
4. Relevant (İlgili) – Hedefleriniz, belirlediğiniz amaçları yansıtmalıdır.
5. Time-bound (Zaman sınırı) – Bir süre belirleyin, böylece hedefinize giden yolda gelişiminizi takip edebilirsiniz.

5. Taktikler –İçerik planınızın üç ya da dört hususu seçin ve her birinin içerisinde somut bir temel oluşturmaya odaklanın. Bu parçalar temel alınarak, daha sonra web siteleri, makaleler ve infografikler oluşturulabilirler. İçerik, akılda bir bakış açısıyla oluşturulmalıdır – kendinize sorun, bu sıradan bir durum mu yoksa şekilsel mi?

Burada bahsedilmesi gerektiğini düşündüğünüz herhangi bir sosyal medya pazarlama teması ya da tavsiyesi var mı? Aşağıdan yorum yazarak gönderin!

Kampanya performansının kilit göstergelerini anlamak, ADS’de çalışan herkes için en başından beri önemlidir. Her bir ADS kampanyasının amacı, kampanya planlama aşamasında ilk önce farklı temel performans göstergeleri ile birleştirilmelidir.

Kampanyanızın neyi başarmaya çalıştığını ve ölçümü nasıl yapacağınızı bilmek, Google Analytics‘i ve Google Ads‘ı tam zamanında ayarlamanız konusunda size yardımcı olacaktır. Performansı 1. günden itibaren doğru bir şekilde ölçmek ve kampanya sonuçlarınızın bütünlüğünü güvence altına almak için bu durumdan yararlanabilirsiniz.

Kampanya performansınızın doğru bir şekilde ölçülmesi hem müşterilerinize hem de işvereninize yatırım getirisini göstermenin tek yoludur. Kullanabileceğiniz en önemli ADS temel performans göstergelerini merak ediyorsanız aşağıdakilere göz atabilirsiniz.

1. Tıklamalar

Her dönüşüm bir tıklama ile başlar. Bu yüzden tıklamalar ADS kampanyasının başarısı için bir göstergedir. Bu temel performans göstergesi reklamlara kaç kişinin tıkladığını ölçer.

Kampanya yöneticileri, performans göstermeyen reklamları duraklatmak ve hatta reklamlara verilen teklifleri artırmak için ay boyunca hesapları kontrol ederler.

Tıklamalar ay ortası hesap performans kontrolü için harika bir temel performans göstergesidir. Ancak, bir kampanyanın başarısı yalnızca tıklamalarla belirlenmemelidir.

2. Tıklama Oranı

Kampanyanızın kaç tıklama ürettiğini ölçmeye benzer şekilde tıklanma oranı kampanya performansı için kilit bir ölçümdür. Tıklama oranı, kampanyanızın ay içindeki (veya raporlanan dönemdeki) toplam tıklama sayısını toplam gösterim sayısına bölerek ölçülür.

Tıklama oranının ne olduğunu ve nasıl ölçüleceğini bilmek, performansınızı gösterebilmenin anahtarıdır. Ancak kampanya yöneticisinin takip edebileceği mükemmel bir tıklama oranı olmadığını unutmamalısınız.

ADS performansı sektöre ve diğer kampanya değişkenlerine göre değişkenlik gösterir. Örneğin, yapılan bir analiz araştırması arama motorunda otomotiv sektörü için ortalama tıklama oranının %2 olduğunu ortaya koymuştur.

Herhangi bir kampanyayı yürüten kampanya yöneticileri kendi tıklama oranlarındaki başarıyı ölçmek için bu tür analizleri kullanabilmektedir. Ancak bütçe harcamaları gibi analizlerde hesaba katılmamış diğer değişkenlere karşı dikkatli olmalıdırlar. Buranın bir başlangıç noktası olduğunu unutmamalısınız.

Farklı kampanyaların tıklanma oranının karşılaştırılması ve iyileştirilmesi sadece bir başarı ölçütü olarak önemli değildir. Aynı zamanda kalite puanı gibi diğer temel performans göstergelerini etkileyebileceği için son derece önemlidir.

3. Kalite Puanı

Kalite puanı, ADS reklamcıları arasında en zorlayıcı olan temel performans göstergelerinden biridir. Bu gösterge Google tarafından oluşturulmuş bir ölçümdür. Diğer ölçümler ve açılış sayfası gibi diğer performans değişkenleri kullanılarak reklam içeriğiniz alaka düzeyini gösterir.

Reklamcılar kalite puanını anlaşılması zor bir gösterge olarak görmektedir. Çünkü tıklamalar gibi diğer kolayca ölçülen temel performans göstergelerinden daha kolay değildirler. Beklenen tıklama oranı, açılış sayfası deneyimini, reklamın alaka düzeyini ve reklam biçimini kullanarak bir kampanyanın kalite puanını belirleyebilir.

Google kalite puanının nasıl ölçüldüğünü ve neden gerekli olduğunu belirtme konusunda son derece şeffaf davranır. Google, 2017’de Google Ads’ta kalite puanının rapor edilmesini geliştirdi ama kalite puanının bu basit gerçeğe bağlı olması değişmedi:

• İyi bir kalite puanı (7-10 arasında), Google Ads ile reklam vermek için daha az para ödeyeceğiniz anlamına gelir.
• Kötü bir kalite puanı (6 veya daha düşük), daha fazla para ödemeniz anlamına gelir.

Google’ın kalite puanı raporunda yapılan değişiklikler, reklam verenlere kalite puanını Google Ads’te kullanma konusunda kolaylık sağlamıştır. Aynı zamanda Google temel anahtar göstergeleri için geçmiş verileri sunmaya başlamıştır. Bu veriler, reklam verenlere daha akıllı kampanyalar oluşturmak için ihtiyaç duyulan bilgiyi vermiştir.

Bu karmaşıklığa rağmen reklam verenler kalite puanını iyileştirme konusunda her zamankinden daha fazla gayret göstermektedirler. Çünkü kalite puanı her tıklama için ne kadar ödeme yapacaklarını belirlemektedir. Buna karşılık kalite puanı, TBM ve EBM gibi diğer temel performans göstergelerini de etkileyebilme potansiyeline sahiptir.

4. Tıklama Başına Maliyet (TBM)

ADS reklam verenleri genellikle önceden belirlenmiş bir bütçeye sahip oldukları için bir reklam kampanyası için ne kadar ödeme yapabileceklerini bilirler. Ancak bu, bir ADS kampanyasının kurulumunu sırasında bir bütçe ve teklif belirlerken ne ödeyeceklerini belirlemek anlamına gelmez.

Reklam verenler, teklifleriyle reklam sıraları için rakiplerle rekabet ederler. Ancak bir sonraki en yüksek teklif fiyatını öderler. Bu nedenle, bir reklam yayınlama maliyeti ve yarattığı tıklamalar için ADS açık artırmasında diğer rakipler tarafından belirlenmektedir.

TBM tam olarak bir reklam verenin ne kadar ödediğini ölçen bir göstergedir. Bir kampanyanın toplam maliyetini, reklamın o kampanyadaki tıklanma sayısına bölerek TBM’yi ölçebilirsiniz. Kampanyanızın maliyetini kendiniz kontrol etmek istiyorsanız TBM’yi bir kampanyanın aldığı tıklama sayısıyla çarpabilirsiniz.

5. Edinme Başına Maliyet (EBM)

TBM’ye benzer şekilde reklam kampanyalarınızı oluştururken edinme başına maliyeti belirlemeniz gerekir. Google, ortalama EBM’yi toplam dönüşüm maliyetini dönüşüm sayısına bölerek hesaplanan her yeni müşteri için reklam verenlerin ödediği fiyat olarak tanımlar. Google, EBM’yi kalite puanınıza göre belirler.

Ancak EBM konusunda bilmeniz gereken bazı önemli detaylar vardır. Ortalama EBM’yi kabullenmek çok kolay olsa bile reklam verenler kampanya oluşturma sırasında uygulanan bir teklif tekniği olan hedefli EBM’den yararlanırlar.

Hedeflenmiş EBM, reklam verenlerin bütçesinde belirlenen bir EBM’yi temel alarak, mümkün olduğunca çok sayıda dönüşüm elde etmek için reklam verenlerin teklifleri otomatik olarak belirlemelerine yardımcı olur.

Ancak, hedeflenen EBM’den yararlanmak için farklı teklif stratejilerini anlamanız, dönüşüm izlemeyi ayarlamanız ve son 30 günde en az 30 dönüşüm elde etmeniz gerekmektedir.

6. Dönüşüm Oranı (DO)

Dönüşüm oranı yalnızca kampanya başarısının bir göstergesi değildir. Aynı zamanda ADS pazarlamacılarının ilk sırada işe alınmasının nedenidir.

Dönüşüm oranını kampanyanın toplam tıklanma rakamını elde edilen dönüşüm miktarına bölerek ölçebilirsiniz. Dönüşüm oranı yüzde olarak ifade edildiğinden bir kampanyada 100 tıklama ve 10 dönüşüm olması durumunda dönüşüm oranı %10 olacak demektir.

Kampanya yöneticileri her zaman dönüşümleri dikkate alırken, sık sık dönüşümler yerine tıklamalar için optimize edilmiş kampanyalar düzenlerler.

Artık tıklamalara veya gösterimlere odaklanmak yerine, EBM hedeflerine dayalı dönüşümleri hedefleme yoluna gidebilirsiniz. Ancak, dönüşümleri optimize etmeye uygun olabilmek için hesabınızın son 30 gün içinde en az 15 dönüşüm elde etmiş olması gerekmektedir.

7. Gösterim Payı (BGBM)

Bir kişi reklamınızı gördüğünde bir gösterim gerçekleşir. Tıklamalar yapıp yapmamaları önemli değildir. Bir kampanyanın kaç gösterim oluşturduğuna bakmak, oluşturduğunuz reklamın ne kadar etkili olduğunu belirtmez. Bu nedenle bunu bir başarı göstergesi olarak görmek doğru değildir. Ancak, gösterim payı, reklam kampanyanızın elde ettiği toplam gösterim miktarını işin içine katarak raporlama hikayenize bağlam ekler.

Google, kampanyanızın aldığı toplam gösterimi uygun olan toplam gösterim miktarına bölerek elde etmektedir. Uygun gösterimler, hedefleme ayarları, onay durumları ve kalite dahil olmak üzere birçok faktör kullanılarak tahmin edilmektedir. Gösterim payı verileri kampanyalar, reklam grupları, ürün grupları ve anahtar kelimeler için kullanılabilir durumdadır.

Gösterim payı, pazarlamacılara dolaylı rekabet anlayışı vermektedir. Bir anahtar kelime için yüzde 50 gösterim payına sahip olduğunuzu bilmek rakiplerinizin diğer yüzde 50’ye sahip olduğunu göstermektedir.

Gösterim payınızı artırırsanız rakiplerinizin reklamlarının gösterilme sayısını azaltmış olursunuz. Gösterim payını artırmak istiyorsanız tekliflerinizi ve bütçenizi artırmanız gerekir.

8. Ortalama Konum

Google, girilen hemen hemen her arama sorgusu için hem ücretli hem de organik arama sonuçları sunar ve bunu yaparken dengeli sunumu tercih eder.

Google’da veya Bing’deki reklamlar, arama motoru sonuç sayfasının en üst kısmında 1. sırada gösterilir. Eğer ücretli arama reklamları 1. sırada yer alırsa organik sonuçlar ikinci sırada yer alırlar.

Ortalama sıra, reklam verenlere, reklamlarının çoğu zaman hangi sıralarda gösterileceğini söyler. Google, en yüksek telif verene her zaman ilk sırayı vermez. Bu nedenle reklam sıralamasına göre ortalama sırayı belirleme yoluna gider.

Reklam sıralaması, kalite puanını bir reklam verenin gösterim başına maksimum maliyetle (BGBM) çarparak hesaplanır. Bununla birlikte, ortalama konum gerçekten bir ortalama olduğundan nasıl hesaplanacağını bilmek zordur. Çünkü ortalama sıralamanız 3 ise o günün 1., 4. veya 6. sırasında siz olabilirsiniz.

İlk 1-3 reklam, herkesin üzerinde çok çalıştığı organik arama sonuçlarından bile önce gösterildiğinden Google’da reklam veren birçok işletme, 1 numaralı sırada yer almak ister. Fakat burada amaç kendini en ön sırada gösterme kibrinden başka bir şey değildir. Çünkü ilk pozisyonda olmak mutlaka sonuç alabileceğiniz anlamına gelmez.

Bazı reklam verenler herhangi bir nedenle 4. sırada daha fazla dönüşüm elde edebilirler. Kampanyalar ve kampanya raporları etrafında içerik sağlamak için ortalama sıralamayı kullanmanız gerekir. Ancak bu bir hedef gösterge olarak kullanılmamalıdır.

9. Bütçe Kazanımı

Ücretli arama pazarlamacılarına reklam kampanyalarını yürütmek üzere hemen hemen her zaman aylık bir bütçe verilir. Bütçe kazanımı, kurumun veya bireyin, belirledikleri bütçeyi başarmaya ne kadar yaklaştığını ölçer.

ADS pazarlamacılarının çoğu kampanyaların nasıl yönetildiği ile ilgili çok fazla bilgi sağlayabilirler. Ancak söz konusu durum ADS performanslarını ölçmeye geldiğinde bütçe kazancı pek düşünülmemektedir.

Pazarlamacıların bütçeyi her ay fazla veya az harcama eğilimde olmasının nedeni, sürekli bir şekilde teklif vermenin ve ADS açık artırmasında devam eden dalgalanmalarla sonuçları maksimum seviyeye çıkarmanın zorluğudur.

Ne olursa olsun, bütçe kazanımının ADS pazarlamacılarının düşünmesi gereken bir temel performans göstergesi olduğunu bilmelisiniz.

10. Yaşam Boyu Değeri

Yaşam boyu değeri, hesap sağlığının ve ADS pazarlamacısının yeteneklerinin geniş bir göstergesidir. Ancak ücretli arama için müşteri yaşam boyu değerinin hesaplanması karmaşıktır. Ücretli arama yoluyla edinilen müşterileri daha uzun süre muhafaza eden şirketler çok daha fazla gelir elde edeceklerdir.

Yaşam boyu değeri, bir işletmeye ait müşterinin ürün veya hizmetleri kullanım ömrüyle ölçülse bile farklı şekilde ölçümler de mümkündür. Örneğin, bir platform üzerinden hizmet sağlayıcısı olmanız durumunda yaşam boyu değer bir müşterinin platformda kaldığı günlere, aylara veya yıllara bakılarak kolayca ölçülebilir.

Starbucks gibi büyük bir şirket olduğumuzda ise işin rengi biraz değişmektedir. Ortalama müşteri ömrü, müşteri tutma oranı, müşteri başına kar marjı ve uygulanan indirimler gibi hesaba katılması gereken pek çok husus vardır.

ADS pazarlamacıları tipik olarak Starbucks gibi karmaşık yaşam boyu değer hesaplamaları yapmazlar. Temel performans göstergelerinin diğer bölümlerde nasıl ölçüldüğünü bilmek kesinlikle işe yarayan bir durumdur. Yaşam boyu değerin farklı pazarlamacılar için farklı şeyler ifade ettiğini ancak temelde hepsinde aynı olduğunu unutmamalısınız.

Raporlama

Temel performans göstergeleri birbirini dışlayan şeyler değildirler. Bir gösterge performansı çok kötüyken diğerlerinin en iyi noktada olması muhtemel değildir. Örneğin, ikisi birbiriyle ilişkili olduğu için çok yüksek bir tıklama oranına ve düşük kalite puanına sahip olmayı beklememelisiniz.

Tıklama oranını iyileştirmek kalite puanını olumlu yönde etkileyebilir. Kalite puanını artırmak daha uzun süre kalan müşteriler için daha karlı ADS kampanyaları oluşturulmasını sağlayarak, tıklama başına maliyeti ve edinme başına maliyeti olumlu yönde etkileyebilir.

Tüm bunlar göz önünde bulundurularak, reklam verenlerin tıklama performansını artırmaya başlaması ve resmi bütünden görmeyi sağlayacak temel performans göstergelerine bakması önemlidir. Örneğin, yaşam boyu değer resmin bütününü yansıtan bir göstergedir.

Yukarıda yer alan her metrik için rapor oluşturmak mümkün olsa bile temel anahtar performans göstergeleri müşteri ve müşteri amaçları için en anlamlı olanı temel alan bir kampanyaya atanmalıdır.

Müşterilerinizin standartlarına göre ilerlemeyi açıkça belirten şeye bağlı kalmalısınız. Yalnızca iyi görünmek için ekstra temel performans göstergeleri ile aşırı yükleme yapmamalısınız.

Google, sadece bireysel kullanıcılar değil işletmeler içinde hizmetlerini esirgemeden sunmaya devam ediyor. Onlardan birisi olarak karşımıza çıkan Google my business, insanların işletmeleri daha pratik yoldan bulmalarına aracı oluyor. Böylelikle işletmeleri bulabilmek için zorluk çekme durumuyla karşı karşıya kalmayacaksınız.  Sadece bununla sınırlı kalmayarak işletmenin çalışma saatleri, mekan iç ve dış görüntüleri, adres, müşteri yorumlarına ulaşabilmenizi sağlayan bir google servisidir. Tüm bu saymış olduğumuz unsurlara erişerek dilediğiniz zaman görüşlerinizi de sorunsuz bir şekilde yapabilme şansına sahip olursunuz. Pek çok kolaylıklara erişebilmek mümkün hale dönüşüyor. Bunlar nedir diye merak edenler için şu şekilde belirtmemiz mümkündür.

Google My Business İle Bir Adım Öne Geçin

• Online platform üzerinden sunulan bu servis sayesinde işletmeler hakkında daha kolay bilgiye ulaşmanız mümkün olur.
• İşletme ile istedikleri zaman sorunsuzca temas halinde olunabilir
• İşletmenin çalışma saatlerinden tutunda adresine kadar tüm bilgiye sahip olabilir ve görüşlerinizi de bildirebilirsiniz.
• Potansiyel müşteri ve işletmelerin birbirleri ile temasa geçmesi daha kolay olur
• Müşterilerin geri bildirimlerini takip ederek istediğiniz zaman yanıt olarak dönüş yapabilirsiniz
• İşletmede ki mekanı gösterebilmek adına istenirse fotoğraf paylaşımları yapılabilir

Google MY Business Avantajlarından Yararlanın

Müşterilerinizin ihtiyaç duymuş olduğu tüm bilgileri artık tek bir yerden sağlamanız mümkün hale dönüşüyor. Google my business avantajları bakıldığında oldukça fazladır. Örnek vermek gerekirse mağaza sahibiyseniz,  ürünlerinizin görsellerini ekleyebilir, açıklama girebilir, soru ve cevap bölümünü oluşturabilirsiniz. Böylelikle mevcut ve potansiyel müşterilerinizin işletmenize daha kolay ulaşmasını sağlamış olursunuz. Mağaza sahibi değilim restoran sahibiyim diyorsanız, restoran açılış kapanış saatinden tutunda  adres ve görsellere ilişkin tüm bilgileri ekleyebilirsiniz. Potansiyel müşterilerin sizi daha iyi şekilde tanımasına imkan yaratabilirsiniz. Gönderi oluşumu yapabilme konusunda da kolaylık sağlıyor. Bu sayede gönderi bölümü üzerinden yola çıkarak yakın zamanda düzenlemeyi düşündüğünüz herhangi bir etkinlik planınız varsa bilgi vermeye başlayacaksınız.

Google My Business Nasıl Kullanılıyor?

Kullanımı da oldukça pratik olduğundan dolayı rahatlıkla kullanabilirsiniz. Fakat işletme bilgilerinizi ekleme sırasında doğru şekilde girmeye dikkat edin. Google my business kullanımı için ilk olarak işletmenizin tüm bilgilerini girin. Google benim işletmem avantajlarından faydalanmak için ise kendinize ait bir hesap oluşturmalısınız. Bu yüzden dolayı ilk öncellikle gmail hesabınızın olması gerekecek. Google business oturum açmaişlemini gerçekleştirdikten sonra artık güvenle kullanmaya başlamış olursunuz.

İşletme adını yazdıktan sonra karşınıza adres bilgileri bölümü çıkacak. Burada işletmenizin adresini doğru şekilde yazmanız istenecektir. Burası son derece önem arz eden bir kısımdır. Çünkü yanlış yazdığınız takdirde müşterilerin size ulaşması imkansız hale dönüşecektir. Diğer bir bölümde de işletmeniz ne tür hizmetler veriyorsa ekleyebileceksiniz.

Bir web sayfası oluşturduğunuzda web sayfası, internet ortamında otomatik olarak var olarak bilinir hale gelmez. Bu işi el ile yapmanız gerekmektedir. Hangi arama motorlarına öncelik veriyorsanız, o arama motorlarının gerekli adımlarını izleyerek web sayfanızı arama motoruna kaydetmeniz gerekmektedir. Bu işlem kulağa karmaşık ve zaman alıcı gelebilir fakat esasında son derece basit bir işlemdir ve çok vaktinizi almaz.

Google Web Site Kaydı

Dünya genelindeki arama işlem hacminin üçte ikisinden daha fazla hacme sahip olan Google, açık ara en çok kullanılan arama motoru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle Google’a kayıt yaptırmak son derece önemlidir. Bu noktada şunu belirtmekte fayda var; eğer siz özel olarak Google’da bulunmamak üzerine bir komut vermezseniz, Google sizin web sayfanızı kendisi bulacak ve arama sonuçlarında çıkmasını sağlayacaktır. Fakat bunu el ile yapmanız, Google’ın sunduğu analiz ve istatistiki verilerden yararlanabilmenizi ve web sayfanızla ilgili daha iyi takip yapabilmenizi sağlar. Bu nedenle önermekteyiz. Aynı zamanda elle kayıt işlemi yapmak daha hızlı sonuç vermektedir.

Google arama motoruna kayıt işlemi için öncelikle “Google Search Console” adresine gitmeniz gerekiyor, Web Master Tools olarak da bilinir. Karşınıza çıkan ekranda sizden web site URL’si istenecek. Buraya web sayfanızın tam adını yazmanız gerekli. Bu noktada web sayfanızın http:// mi https:// şeklinde mi olduğu önemlidir. Bunu doğru bir şekilde belirtmeniz gerekmektedir. Web sayfanızın ismini doğru bir şekilde yazdıktan sonra “Mülk Ekle” butonuna tıklamanız gerekli. Daha sonrasında Google sizden çeşitli doğrulama yöntemleri isteyecek. Bu yöntemlerden en yaygını ve basit olanı, Google’ın verdiği meta etiketini web sayfanızdaki </head> etiketinin üzerinde eklemeniz. Bu şekilde doğrulama işlemi tamamlanır ve web sayfanız Google üzerinde kayıtlı bir web sayfası haline gelir.

Yahoo ve Bing Web Site Kaydı

Tahmin edebileceğiniz üzere, Yahoo ve Bing web site kaydı arama motorları için de işlemler Google’dakine benzer şekillerde gerçekleştirilmektedir. Daha önceden Yahoo ve Bing için ayrı ayrı kayıt yaptırmanız gerekiyordu fakat günümüzde her iki arama motoru için de işlemler tek bir yerden yapılabiliyor. Bu işlem için Bing web yöneticisi sayfasına giriş yapmanız gerekmekte. Bu noktada profilinizi Outlook hesabınız üzerinden yönetebilir ve kontrol edebilirsiniz. Giriş yaptıktan sonra karşınıza çıkacak olan sayfalarda site adınız ve site haritanız istenecektir. Bu bilgileri doğru bir şekilde doldurduktan sonra “Ekle” butonuna basmanız gerekiyor.

Ekleme işlemi sonrasında, tahmin edebileceğiniz üzere bir doğrulama yapmanız gerekecek. Bu doğrulama işlemi yine Google’da olduğu gibi meta etiketi üzerinden yapılabilmekte. Bundan farklı olarak da web sitenize bir kod veya bir sayfa ekleme yöntemini de seçebilirsiniz. Bu işlemde de karşıdan yükleyeceğiniz BingSiteAuth.xml öğesini hosting’in ana dizinine eklemeniz yeterli olacaktır. Yükleme işlemini ftp aracılığı ile yapabilirsiniz. Son adım olarak da doğrula butonuna basmanız yeterlidir. Bu şekilde işleminizi tamamlayabilirsiniz.

Bu adımları izleyerek basit bir şekilde web sayfanızı, dünya genelinde en çok kullanılan üç farklı arama motoruna ekleyebilmeniz mümkün. Daha sonrasında da SEO çalışmaları gerçekleştirerek arama sonuçlarındaki sıralamanızı yükseltebilir ve ziyaretçi sayınızı arttırabilirsiniz.

BC Ajans’tan satın aldığınız E-Ticaret paketi ile birlikte size gelen WooCommerce eklentisini ve FacebookPixel’i kullanarak sitenize gelen müşterilerinizin sitenizde gerçekleştirdiği her bir adımı(sepete ekleme, ödeme sayfasına geçme, siparişi tamamlama gibi) görerek reklamlarınızı çok daha iyi bir şekilde yönetebilirsiniz. Bu yazımızda WooCommerce eklentisi üzerine FacebookPixel’i nasıl kurabileceğimizi göreceğiz.

Öncelikle Facebook İş Yöneticimizdeki reklamlarımızı verdiğimiz reklam hesabımıza giriş yapıyoruz. Sol üst tarafta yer alan üç çizgiye tıklayarak açılan menüde Ölçüm ve Rapor sütunu altında yer alan Pikseller’e tıklayarak FacebookPixel’lerimize ulaşıyoruz. Açılan sayfada yeşil bir buton olan ‘Bir Piksel Oluştur‘a tıklayarak karşımıza çıkan sayfada takip ederken işimizi kolaylaştıracak şekilde Piksel adını ve izlemek istediğimiz web sitemizin alan adını yazıyoruz ve Oluştur butonuna tıklıyoruz.

Web sitemizde WooCommerce eklentisi kurulu olduğu için ‘Pikseli ayarlamak için bir ortak hesabı kullanın’ başlığı altında yer alan WooCommerce’i seçerek Ortak Ayarla butonuna tıklıyoruz. Gelişmiş eşleşmeyi açık hale getirerek hedef kitlenizi büyütmeyi kolaylaştırabilirsiniz. Devam dedikten sonra karşımıza çıkan Eklentiyi İndirme aşamasında İndir butonuna basarak Facebook’un oluşturmaya çalıştığımız pixel için özel olarak ürettiği eklentiyi bilgisayarımıza indiriyoruz.

İndirdiğimiz bu eklentiyi e-ticaret web sitemize kurmak için WordPress Yönetim sayfamıza giriş yaptıktan sonra sol menüde yer alan Eklentiler kısmına gelerek Yeni Ekle seçeneğine tıklıyoruz. Açılan sayfanın en üst kısmında Eklenti Ekle başlığının yanında yer alan Eklenti Yükle butonuna basarak biraz önce indirmiş olduğumuz .zip şeklindeki FacebookPixel eklentisini seçiyor ve Hemen Yükle butonuna basıyoruz. Yükleme tamamlandıktan sonra eklentiyi aktifleştirmemiz için gelen sayfada Eklentiyi Aktifleştir diyerek kurulum ve aktifleştirme adımlarını tamamlıyoruz.

Sol taraftaki menüde yer alan WooCommerce kısmına gelerek Ayarlar’a tıklıyoruz. Açılan sayfanın üst kısmındaki entegrayon sekmesine tıklayarak Facebook kısmı altında Get Started diyerek gerekli kurumları WooCommerce üzerinden Facebook hesabımıza bağlanarak da tamamlıyoruz.

FacebookPixel kurulum sayfasına geri dönerek Bağlantıyı doğrulayın adımına kadar Devam butonuna basarak geliyoruz. Burada yeşil bir noktanın yanında Aktif yazısını görüyorsanız eğer başarılı bir şekilde FacebookPixel eklentisini yapmışsınızdır demektir. Devam diyerek Onay sayfasına geliyoruz. Burada Kurulum Tamamlandı yazısının altında yer alan Olayları Olay Yöneticisinde Test Edin (Önerilir) başlığı altında yer alan yeşil butona tıklayarak bizi Olay Yöneticisi sayfasına gidiyoruz. Bu linki tıklayarak da gidebilirsiniz: https://bit.ly/2YsZnSs

Burada kurduğumuz FacebookPixel’in gerçekten doğru verileri alıp almadığımızı test etmemizi sağlayan bir araç karşımıza çıkıyor. İnternet adresimizi yazmamızı istediği yere internet sitemizin adresini yazarak yeni bir sekmede açıyor ve bir müşteri gibi ürünlerimize giriyoruz, sepete ekliyoruz ve ödeme sayfasını görüntülüyoruz.

Bütün bu hareketler ürün görüntüleme, kategori görüntüleme, sepete ekleme, ödeme sayfasını görme ve alış verişi tamamlama adımları altında kurmuş olduğumuz FacebookPixel tarafından otomatik olarak izleniyor olacak. Facebook üzerinden reklam verirken, bu hareketleri gerçekleştiren müşterileri seçerek ulaşabileceğiniz hedef kitleleri çok daha doğru bir şekilde seçebilirsiniz.

FacebookPixel ve WordPress Entegrasyonu ile Kitlelerinizi Artırın.

Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD)’ın raporuna göre Türkiyede 2018 yılında e-alışveriş bir önceki yıl olan 2017’deki hacmini %42 artırarak 59,59 milyar TL olmuştur. Ayrıca Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) açıklamalarına göre 2017’de gerçekleşen online ödemelerin hacmi 99 milyar TL iken 2018 yılında bu hacim %40 artarak 139 milyar TL’ye yükselmiştir. Bu hacim, toplam harcamalar içinde online olarak yapılan harcama oranını da %20lere çıkarmıştır.

Teknolojiyle daha fazla iç içe yaşamaya başlayan ve firmaların dijital dönüşüm projeleri sonucu artan bu hacim ve oranlar karşısında ürünlerini online satmak isteyen kimi satıcılar hazır pazar yeri çözümleri sunan siteleri kullanırken kimi satıcılar ise kendi e-ticaret sitelerini açarak satış yapmak istemektedirler. Kendi e-ticaret sitelerini açarak satış yapmak isteyen kullanıcılar için sanal pos kullanarak ödeme almak için iki farklı seçenek karşılarına çıkmaktadır. Bunlardan birincisi hazır sanal pos sistemleri hizmeti sunan 3.parti şirketleri kullanmak ya da bizzat çalışmak istedikleri banka ile muhatap olarak bankanın sanal pos sistemini kullanmaktır.

İyzico, Paytr, gPay, Shopier, Stripe gibi ödeme araçları ile alakalı bilgileri ilerleyen yazılarımızda detaylarıyla anlatacağız.

Bankaların sanal pos sistemlerini kullanmak biraz daha karmaşık ve teknik bilgi isteyen bir süreçtir. Eğer hazır bir satış alanı teknolojileri kullanmıyorsanız bankanın size ileteceği sanal pos kodlarını web sitenizin arkaplanında doğru yere eklemeniz gerekmektedir. Hazır bir satış alanı kullanıyorsanız sistem yönetim paneli içerisinde size bankadan alacağınız kullanıcı bilgilerini ve güvenlik kodlarını girmenize olanak sağlayacak bir entegrasyon sayfası sunulacaktır. Ayrıca birçok banka sanal pos sisteminin kullanılacağı web sitelerinde SSL Sertifikası bulunmasını istemektedir.

BC Ajans’tan aldığınız tüm hosting & web tasarım hizmetlerinde SSL Sertifikası ÜCRETSİZDİR.

Bir sosyal medya analitik aracı kullanmadan bu soruları cevaplamakta zorlanıyor olabilirsiniz. Bugün, çoğu pazarlamacı, çalışmalarını ölçümlemek için bazı özel araçlara ihtiyaç duymakta.

Sosyal kanallarınızın nasıl performans gösterdiğini analiz edebilecek çok sayıda araç mevcut. Pek çok seçenek varken, işiniz için en iyi araç hangisi olabilir?

Belirli bir kampanyanın, Instagram veya Facebook hikayelerinin performans verilerine veya sosyal medya profillerinize sadece bir genel bakışa ihtiyacınız olduğunuzda kullanabileceğiniz, pazarlama stratejinizi geliştirmek için en iyi 5 sosyal medya analitik aracını inceleyelim.

Sizler de bu araçları değerlendirerek puanlayabilir, tercih ettiğiniz uygulamayı öne çıkarabilirsiniz.

Alına bakacak olursak, Google Analytics bir sosyal medya aracı değildir. Ancak, sosyal medya yatırım getirisini ölçmek ve sosyal medya kampanyalarını izlemek için hala en iyi araçlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.

Web trafiğini izlemek ve analiz etmek için web sitenize Google Analytics’i kurabilir, ayrıca özellikle sosyal medya izleme ile ilgili gösterge tabloları ve raporlar oluşturabilirsiniz.

UTM parametrelerini kullanarak çeşitli kanallardan gelen trafiği ayrıştırabilir ve izleyebilirsiniz.

2. Quintly

Quintly, ajanslara, markalara ve medyaya etkin çözümler sunmak için sosyal verileri kullanır. İşletmelerin sosyal medya çabalarını güçlü analiz araçlarıyla doğrulamasını sağlar.

Quintly ile bir işletme olarak, istatistikleri inceleyebilir veya hedeflerinizi etkili bir şekilde ölçmek için özelleştirebilirsiniz. Ayrıca tüm sosyal medya KPI’lerini önceden var olan veya özelleştirilmiş bir kontrol panelinde düzenleyebilirsiniz.

Dahası, tüm kanallarınızı gözlemleme ve karşılaştırmalı kavrayışlar elde etmek için bunları birbirleriyle karşılaştırma seçeneğiniz var.

3. Buzzsumo

Buzzsumo, web sitenizin içeriğinin farklı sosyal medya platformlarında nasıl performans gösterdiğini analiz etmek için en iyi sosyal medya araçlarından biridir.

Örneğin, blog sitenizin ve içeriklerinizin Twitter ve Facebook’ta kaç paylaşım aldığını bilmenizi sağlar. Sosyal medya kanalları üzerinden hedef kitlenizin ilgisini kolayca  çekebilirsiniz.

Buzzsumo, her bir içerik başlığının aldığı paylaşım sayısı ve her platformda en iyi performansı gösteren içerik türleri hakkında bilgi edinmenize yardımcı olur.

4. SproutSocial

SproutSocial, işletmelerin etkili sosyal medya stratejileri uygulamalarına ve istenen hedeflere ulaşmalarına yardımcı olmak için sosyal medya yönetim yazılımı sunar.

SproutSocial ile Facebook, Instagram, LinkedIn ve Twitter gibi çeşitli sosyal medya platformlarıyla ilgili tüm analitiklere tek bir platformdan erişebilirsiniz.

SproutSocial, sosyal medya hesaplarınızla ilgili birden fazla rapor paylaşır ve Facebook sayfanızdaki görev performans raporunuza bir katılım raporu içerir.

5. ShortStack

ShortStack bir sosyal medya yarışması uygulaması ve detaylı bir performans analizi de sunuyor. Markanız için sosyal medya yarışması düzenlemek, kullanıcılarınızın dikkatini çekmek için harika bir aksiyon olabilir.

Bu noktada ShortStack uygulamasını kullanabilirsiniz.